
Ayan üyesi Memiş Paşa’nın oğlu Süleyman Bey tarafından 19. yüzyıl ortalarında yapılmıştır. Betonarme olarak yenilenen cami ahşap direklidir. Minberi yenilenmiştir.
Ayanbey ailesi olarak bilinen ailenin Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’ya ilk gelen Türkmen boylarından olduğu, Konya’nın fethinden sonra devlet tarafından Ovakavağı ve çevresinde at yetiştirmeleri için yerleştirildikleri rivayet edilmektedir. Mahalleye adını veren aileye ait cami yanında bir çeşme, mahallede bir konak, Babaaksaray Mahallesi’nde bir konak ve Zindakale civarında bir bahçeleri bulunmaktaydı.
İnsan yaşlanmaz, hayatı boyunca edindiği deneyimler ile yalnızca olgunlaşır. Coğrafyasından maneviyatına, lezzet kültüründen tarihine kadar Konya, bir insanın hayatına katabileceği en özel deneyim ve en büyük olgunluk olacaktır.
İnsan küçük bir evren taşır içinde. Ömür yolculuğu kilometreler ile değil zamanla ölçülür. Dünya üzerinde gittiği her yer, kat ettiği her rota içindeki dünyayı değiştirir insanın. İşte bu yüzden Mevlana’nın şehri Konya’yı gezmek ve eşsiz rotalarında yolculuk etmek, insanın kendini keşfetmesi demektir aynı zamanda.