
Beyşehir’in meşhur taş köprüsünün yakınlarında göl kıyısında kendi halinde mahsun bir yapı vardır. Her gün önünden gelip geçen kişiler dahi, başını kaldırıp bu yapıyla pek ilgilenmez, ilgi çekici mimarisine rağmen bu güzel yapının hikâyesini kimsecikler bilmez. Uzun yıllar boyunca amacı dışında kullanılmış olan yapı yıllarca kimliğini kaybetmiş, nerdeyse yarım asırdır öylece kaderine terk edilmiştir. Erbabının iyi bildiği bu güzel yapı, Demokrat Parti iktidarının Beyşehir’e kazandırdığı güzel eserlerden biridir.
İki katlı bu şirin yapı; Adnan Menderes döneminde, 1955 yılı içerisinde Devlet...
İnsan yaşlanmaz, hayatı boyunca edindiği deneyimler ile yalnızca olgunlaşır. Coğrafyasından maneviyatına, lezzet kültüründen tarihine kadar Konya, bir insanın hayatına katabileceği en özel deneyim ve en büyük olgunluk olacaktır.
İnsan küçük bir evren taşır içinde. Ömür yolculuğu kilometreler ile değil zamanla ölçülür. Dünya üzerinde gittiği her yer, kat ettiği her rota içindeki dünyayı değiştirir insanın. İşte bu yüzden Mevlana’nın şehri Konya’yı gezmek ve eşsiz rotalarında yolculuk etmek, insanın kendini keşfetmesi demektir aynı zamanda.