
Mescidin üzerindeki kitabede Karamanoğlu Alâeddin oğlu Mehmet Bey döneminde 805- 822 ve 824-827 (1402-1419 ve 1421-1424) yılları arasında Hacı Hasbey oğlu tarafından yaptırıldığı belirtilmekte, kesin tarih verilmemektedir. Hasbey Darülhuffazı’nın batı duvarı ile birleştirilmiş olan mescidin kuzeyinde beş sütunun taşıdığı bir son cemaat revakı bulunmaktadır. Darülhuffazın camiye bakan penceresi kapıya dönüştürülmüş ve üstteki sivri kemerli tepe penceresi kapatılmıştır. Meram Mescidi olarak da bilinmektedir.
İnsan yaşlanmaz, hayatı boyunca edindiği deneyimler ile yalnızca olgunlaşır. Coğrafyasından maneviyatına, lezzet kültüründen tarihine kadar Konya, bir insanın hayatına katabileceği en özel deneyim ve en büyük olgunluk olacaktır.
İnsan küçük bir evren taşır içinde. Ömür yolculuğu kilometreler ile değil zamanla ölçülür. Dünya üzerinde gittiği her yer, kat ettiği her rota içindeki dünyayı değiştirir insanın. İşte bu yüzden Mevlana’nın şehri Konya’yı gezmek ve eşsiz rotalarında yolculuk etmek, insanın kendini keşfetmesi demektir aynı zamanda.