
Ünlü Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad Beyşehir’in batısında Gölyaka beldesinin kuzeyinde Kubadabat Sarayı’nı yaptırmıştır. Sarayın mimarı o dönemin av emiri, mimar Sadettin Köpek’tir. Selçuklu çini sanatının en güzel örneklerinin duvarlarını süslediği bu sarayın çinilerinde, Selçukluların ongunu çift başlı puhu, kartal kadın ve erkek tasvirleri, leylek, tavus kuşu, kartal gibi kuş figürleri resmedilmiştir. Halen burada arkeolojik kazılar devam etmekte ve bulunan çini eserler Karatay Müzesi’nde sergilenmektedir.
İnsan yaşlanmaz, hayatı boyunca edindiği deneyimler ile yalnızca olgunlaşır. Coğrafyasından maneviyatına, lezzet kültüründen tarihine kadar Konya, bir insanın hayatına katabileceği en özel deneyim ve en büyük olgunluk olacaktır.
İnsan küçük bir evren taşır içinde. Ömür yolculuğu kilometreler ile değil zamanla ölçülür. Dünya üzerinde gittiği her yer, kat ettiği her rota içindeki dünyayı değiştirir insanın. İşte bu yüzden Mevlana’nın şehri Konya’yı gezmek ve eşsiz rotalarında yolculuk etmek, insanın kendini keşfetmesi demektir aynı zamanda.