
Üst tarafı bitkisel bezemeli olan kitabe panosunun sağ tarafına 1176, sol tarafına da 1926 yılları düşülmüştür. Gerek nefis sülüs hatlı Farsça kitabesi, gerekse diğer tarihî bilgiler Nakipoğlu Camii’nin 1762 yılında Konya Müftüsü Hacı İbrahim Efendi tarafından inşa ettirildiğini, 1926 yılında da minarenin ve muhtemelen mihrabın dışında diğer kısımların yıkılarak yenilendiğini ortaya koymaktadır. 1998 yılında restore edilen caminin batı tarafındaki küçük haziresinde şahideli yedi mezar bulunmaktadır.
İnsan yaşlanmaz, hayatı boyunca edindiği deneyimler ile yalnızca olgunlaşır. Coğrafyasından maneviyatına, lezzet kültüründen tarihine kadar Konya, bir insanın hayatına katabileceği en özel deneyim ve en büyük olgunluk olacaktır.
İnsan küçük bir evren taşır içinde. Ömür yolculuğu kilometreler ile değil zamanla ölçülür. Dünya üzerinde gittiği her yer, kat ettiği her rota içindeki dünyayı değiştirir insanın. İşte bu yüzden Mevlana’nın şehri Konya’yı gezmek ve eşsiz rotalarında yolculuk etmek, insanın kendini keşfetmesi demektir aynı zamanda.